Başarı Hikayeleri

Sizi tanıyabilir miyiz?

1979 yılında İstanbul’ da doğdum. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden (İngilizce) mezun olduktan sonra, 2 yıl kadar Amerika’ da UCLA’ da Uluslararası Ticaret konulu bir programa devam ettim. İstanbul’ a döndükten sonra, ailemin de desteğiyle şimdiki işimizin temelleri atıldı. Bu işi memleketimizde yapmak istedik ve yola çıktık.

Evliyim ve iki oğlum var.

Pul-Tech FRP firmanızı tanıyabilir miyiz?

Firmamız geleceğin malzemesi olarak bilinen kompozit malzeme imalatı yapmaktadır. Pultruzyon, boru sarım (filament winding), el yatırması yöntemleriyle CTP (Cam Takviyeli Polyester) ürünler üretiyoruz Firmamızın temelleri 2004 yılında atıldı. Evveliyatında İstanbul’ da daha küçük bir ölçekte bu işi yapıyorduk. İşlerimizi büyütmek için 5084 Sayılı “Yatırımların ve İstihdamın Teşviki” kanundan yararlanarak memleketimiz Uşak’ta yatırım kararı aldık. 2005 Yılı Aralık ayında Uşak Karma Organize Sanayi Bölgesinde yatırımımızı tamamlayıp faaliyete başladık. Malumunuz üzere Uşak esas olarak deri, tekstil ve seramik kenti olarak bilinmektedir. Açıkçası kimse Uşak’ ta CTP üreteceğimize, bahsettiğimiz şeyleri hayata geçirebileceğimize inanmadı. Pul-tech FRP ailesi olarak yola çıktığımızda 4 kişiydik. Şimdi 20 beyaz yakalı, 90 mavi yakalı çalışanımızla toplam 110 kişilik bir aileyiz. İstanbul’da ikamet eden bir ortağım var. 12.500 m2’si kapalı 30.000 m2 alan üzerinde üretim yapmaktayız. Ayrıca İstanbul’da ve Ankara’da ofislerimiz var. Prensibimiz; Pul-tech FRP olarak kazanırsak, hem çalışanlarımızla hem de müşterilerimizle paylaşmak isteriz. İyinin peşinden gitmeye çalışıyoruz.

Bize öğrencilik yıllarınızdan kısaca bahseder misiniz?

Derslerim fena değildi. Tabii ki okulun en akıllı ve parlak çocuğu değildim. Ama hep bir sosyal ağ içinde olduğumu söyleyebilirim. O yüzden lise ve üniversite arkadaşlarımla halen bağlarımızı koparmadık. Güzel bir öğrencilik geçirdim.

Üniversiteden sonra herkes iyi bir işe girmek için mülakatlara gidip geliyordu. Ben Amerika’ ya gideceğim dedim. Arabam vardı, sattım, oradaki yaşantıyı hep çok merak ediyordum. Okula devam ettim ve çalıştım. Öğrencilik bitti ve döndüm.

Çocukken olmak istediğiniz veya hayalini kurduğunuz bir meslek var mıydı?

Evet. Şoför muavini olmak isterdim. Çünkü en çok parayı minibüste muavin topluyordu. Çocukluk işte… Babam çok iyi bir girişimci olduğu için ve aile şirketimizin içinde büyüdüğümden daima kendi işimi yapacağımı düşündüm. Farklı bir şeyler yapmak gerektiğini ve büyümekten korkmamayı da babamdan öğrendim diyebilirim.

Şu anki işinizde başarınızı neye borçlusunuz?

Aslında çok başarılı olduğumu düşünmüyorum. Kendime göre halen çok eksiğim var. Daha iyisini yapmaya çalışıyorum ama bazen imkansızlıklar, bazen kendi yetersizliklerimiz beni zorluyor. Başarabildiğim şeyler için tek bildiğim, enerjinizi doğru yönde kullanmak ve çok çalışmak. Başarının yolu bahaneler üretmeden, hep bir yolunu, çözümünü nasıl bulurum diye kafa yormaktan geçiyor. Yoksa bu olmaz, bu çözülmez diye kestirip atmak da var. İnsanların tecrübelerini çok dinlerim. Ayrıca daima farklı bir şeyler yapmak ve yaptığın işin en iyisini yapmak gerek. Başarılı insanlara hayranım, hatta imreniyorum. Pul-tech FRP’yi hep görmeyi hedeflediğim yerler var.

İşinizde motivasyonunuzu kaybettiğinizde neler yapıyorsunuz?

Başka yollar arıyorum. Alternatif üretiyorum. Şöyle yapsak bu işi çözer miyiz diyorum. İyimser olmaya çalışıyorum. Çalışmaya devam ediyorum. Başkaları başarabildiğine göre biz de yapabiliriz diyorum kendi kendime.

İçinde bulunduğunuz iş dalı önemli olmasına rağmen, piyasalarda bilinirliği az bir sektör. Bu sektöre ilk adımlarınız nasıl gerçekleşti?

Babam bu sektörle ilişkisi olan bir firmanın kurucuydu. Mühendislik ve taahhüt hizmeti veriyorlardı. Kullandıkları ürün de o dönem çelik ve ahşap yerine kompozit olmaya başlamıştı. Bu malzemeyi ithal etmek yerine kendimiz üretmek istedik. Çeşitli danışmanlıklar alarak ve bolca deneme yanılmalarla ama yılmadan üretime başladık. Başlangıçta sadece diğer firmamız için üretim yapıyorduk. 2007 yılında diğer firmadan ayrılıp sadece üretime odaklandık. Ürünlerimiz çeşitlendi. Artık pek çok sektöre hizmet verebiliyoruz. Çünkü CTP, üstün özelliklere sahip çok çeşitli alanlarda kullanılabilen bir ürün. Biz de, bize gelen projeler üzerinde çalışıp, kimyadan savunmaya sanayisine kadar değişik pek çok sektöre hizmet verebiliyoruz. Firmamızın kurulumunda ve gelişiminde babam bana her anlamda destek oldu. Ona minnettarım. Fikirleri ve sorun çözme becerisi bizi hep bir adım önde giden bir firma yapmıştır.

İş yaşamınızda karşılaştığınız önemli riskler nelerdir? Bunlara karşı nasıl önlemler alıyorsunuz?

Günümüzde iş hayatı geçmişle kıyaslandığında pek çok risk barındırmaktadır. Bunlardan başlıcaları yoğun rekabet ortamı, finansal riskler ve kalifiye eleman sıkıntılarını sayabiliriz. Bu risklerle başa çıkmak için öncelikle olarak işinizi çok yakından takip etmeniz gerekmektedir. Biz yoğun rekabet ortamından kaçınmak için farklılaşmaya, hızlı olmaya ve en kaliteli ürünleri en iyi hizmetle sunmaya çalışıyoruz. Finansal risklerden korunmak için ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya, Eximbank kredileri, KOSGEB gibi devletin sağladığı finansal kolaylıklardan yararlanmaya, döviz ve TL alacak ve borçlarımızı dengede tutarak kur riskini minimize etmeye çalışıyoruz. En çok zorlandığımız ise maalesef nitelikli personel konusudur. Gençlerin başarılı olmak ve çok para kazanmak için yoğun çalışmaya isteksiz olmaları, özellikle meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin sanayinin ara eleman ihtiyacını karşılayacak sayı ve nitelikte olmaması Türkiye’nin sanayi geleceği açısından ciddi sorunlar yaratmakta.  Biz bununla mücadele için başta ekonomi çevreleri olmak üzere tüm ülkenin milli seferberlik ilan etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda ticaret odamıza da ciddi sorumluluklar düşmektedir. Biz kendi personelimiz yetiştirmek ve firmamızda kalmaları için maddi ve manevi tatmin edici ortamlar yaratmaya çalışıyoruz.

Çalışma hayatınızda prensip ve olmazsa olmaz dediğiniz kurallarınız var mı?

Kurallar demeyelim ama çalışma hayatım süresince edindiğim bazı tecrübe ve gözlemleri paylaşmak isterim. Bir kere işinizi çok iyi takip etmeniz gerekiyor. En iyi yöneticilerle de çalışsanız unutmayın hiç kimse işinizi sizin kadar düşünmez. Bir diğeri işinizi nerede görmek istiyorsanız en az o büyüklükte işleri idare etmiş personellerle çalışın. Bu size başarıyı çok daha kısa yoldan getirecektir. Unutmayın tek başınıza her şeyi yapamazsınız o yüzden iyi bir takımınız olsun. Ve son olarak çok çalışmadan başarılı olamazsınız.

TOBB Türkiye 100 yarışmasında Uşak’tan 2 firma katıldı ve sizin firmanızda 51. Sırada ödül aldı. Düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Ödüller tabi ki marka bilinirliğini arttırıyor. Çalışanlarımızı ve beni de gururlandırıyor. Çok mutlu olduk. Daha da anlamlı olan bu büyümenin sürmesi ve Pul-tech FRP’ yi daha da iyi bir yerde görebilmektir. Hedefimiz kendimizi aşmak, durmadan daha iyisini yapmaya çalışmak olmalı.

Başarılı ve örnek biri olarak, başarı hikayenizin devamlılığı ve şirket büyümesi konusunda hedefleriniz nelerdir?

Öncelikle çok teşekkür ederim. Eksiklerimizin farkında olarak yolumuza devam etmek, amatör ruhumuzu kaybetmeden daha kurumsal bir firma olmak istiyoruz. Türkiye’ de Pultruzyon, Kompozit, CTP denildiğinde akla gelen firmalardan biri olmak ve sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilmek istiyoruz.

Kendi işini kurmak isteyen girişimci adaylarına tavsiyeniz nedir?

Öncelikle bir işe başlamadan önce kendilerini iyi tanımalarını öneririm. İşin yapılabilirliğini araştırmalarını, insanların tecrübelerini dinlemelerini, akıl süzgecinden geçirmelerini ve bir miktar gerçekçi olmalarını tavsiye ederim.

Röportajımızı tamamlarken son olarak, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası ile ilgili sormak istiyorum. Hizmet kalitemiz hakkında bizi değerlendirir misiniz?

Özellikle yeni binaya taşındıktan sonra daha profesyonel ve iyi bir hizmet vermeye başlandığını ifade etmek isterim. Bu konuda emeği geçenlere teşekkür ederim. Biliyorsunuz zaman en kıymetli ve geri alınamaz varlığımız. UTSO’nun da son dönemde başladığı online hizmetlerini arttırmasını ve böylece bizim Ticaret odasına gelmemizdense ilgili arkadaşların işletmelere daha fazla ziyarette bulunup sorunları dinlemeleri ve odanın hizmetleri hakkında bilgi vermeleri daha isabetli olacaktır.

UTSO’ ya fayda sağlayabilecek önerileriniz nelerdir?

Biraz önce de ifade ettiğim gibi UTSO’nun sadece firmalara evrak düzenleyen bir kurum olmayıp işletmelerle yakın temas kurmasını ve sorunlara ortak akılla çözümler bulup gerek TOBB gerekse devletimizin ilgili birimlerinde bu çözümleri hayata geçirmek için gayret sarf etmesini bekliyoruz.

Röportajımıza vakit ayırıp sorularımızı tüm samimiyetinizle cevaplandırdığınız için size teşekkür ediyoruz. Ödüllendirilmiş bir başarının daha nice ödüllerle büyüyerek devam etmesini diliyoruz.

‘’Deneyim ve Yenilik arzusuyla çıkılan her yol beraberinde büyümeyi de getirir.’’